SAĞLIKLI KALP ÇAKRASI DAVRANIŞLARI
YEŞİL YİYECEKLER
SEVGİ ve ŞEFKAT İÇİN
Kalbi Beslemek
Bir kişi yalnızca kalbi ile doğruyu görebilir; gerçek olan şey gözle görülmeyendir.
- ANTOINE DE SAINT –EXUPERY
Kalp çakrası alt üç çakradan farklıdır, o daha çok eterik ya da hava kalitesi ile birliktedir. Kalp çakrası bölgesinde olmak, bedendense daha fazla ruh olmanın dönüşü olmayan noktasına adım atmak gibidir. Bazı gelenekler kalp çakrasını, beden ve ruh arasındaki ‘’Kutsal Asa’’ olarak algılar. Aslında kalp çakrası, bedende ruhsal bir varlık olarak, ‘’toprak’’ aracına oldukça fazla ihtiyaç duyar. Sağlıklı kalp çakrası, kendimiz, başkaları ve dünya için şifa veren bir yatıştırıcı olarak kalbin dışarıya taşırdığı yoğun sevgiyi kullanır. Dolayısıyla, toprak (kök çakra), su (sakral çakra) ve ateş (solar plexus çakra) elementini temsil eden çakralar gibi tamamen fiziksel değildir.
Kalp çakramız optimum ritminde çarptığında, sevgi, hisler ve sezgi ile çevrilmiş bir tahtta rahatça oturacaktır. Kalp çakrası, sakral çakranın yabanıl çıkrığında eğirilmiş ham duyguları, temel bir bilgelikle, saf, özgün hisler motifine dönüştürebilir. Kalbi açık olan bir kişiyi, sınırsız veren ve kendini feda eden bir varoluş olarak düşünebilirsiniz, ancak, çok iyi gelişmiş bir kalp çakrası, sevgi dolu sezgileri ve sevginin en yüksek ifadeleri olan bağımlı olmama durumunu sergiler.
Solar plexus çakraya benzer bir şekilde kalp çakrası da, kendisini, kolaylıkla aşırı verme pozisyonunda bulabilir. Bununla beraber, sağlıklı fonksiyon gören bir kalp çakrası, öz benliğin sevgi ve hislerinin ifade edilmesinden ödün vermeden onları teslim edebilecektir. Sevginin nasıl karşılıklı değiş tokuş edilişi üzerinde açıkça tanımlanmış sınırlar vardır. Gerçek anlamda kalbe dayalı olan kişiler, karar vermenin yönlendirici prensipleri olarak en başta duygularını açıklarlar; bir başka deyişle ‘’kalplerini takip ederler.’’
Nihai olarak, sağlıklı çalışan bir kalp çakrasına sahip olan bireyler, yaşamın güzelliklerini ve mucizelerini tanırlar ve yaşam süreci ile barışıktırlar. Neşe, memnuniyet ve minnettarlık hissederler. Yüzlerinde hiç bir stresin emaresi yoktur. Sevgilerini paylaşabildikleri ve bu enerjiyi diğerlerine yayabildikleri için minnettardırlar. Dalai Lama, bedende mutluluk saçan bir kalp çakrasının mükemmel örneğidir. O, zarif bir gülümsemeyi ve sıcak, sevgi dolu bir varoluşu giyer üstüne...