SAĞLIĞIMIZ İYİLEŞTİRMEK VE YÖNETMEK İÇİN GÜCÜMÜZÜ TEKRAR NASIL GERİ ALMALIYIZ?
Ödediğimiz şeyi alırız, öyle değil mi? Şunu demek istiyorum, 94.000 dolar’lık bir Tesla Model S’in, 14.000 dolar’lık bir Nissan Versa’dan daha eğlenceli olduğunu zannedebiliriz. 25.000 dolarlık bir Red Ranger sinema video kamerasının, 25 dolarlık bir Vivitar dijital video kaydedicisine kıyasla daha mükemmel film çektiğini umabiliriz. Ve eğer sağlık hizmetlerine diğer birçok ülkeden 3 kat daha fazla harcayan bir ülkede yaşıyorsanız, daha yüksek kalitede bir bakım ve daha iyi sağlık sonuçları görmeyi beklemek isteriz. Öyle değil mi?
Fakat bu ülke Amerika Birleşik Devletleri ise, ağır bir şekilde hayal kırıklığına uğrayabilirsiniz. Sağlık hizmetleri sonuçlarına gelindiğinde, ABD, ‘’ABD Haberleri 2021 En İyi Ülkeler Bildirisi’’ne göre, 78 gelişmiş ülkenin arasında USA, 22.sırada yer almaktadır. Diğer yüksek gelirli 10 ülke (Avusturalya, Kanada, Fransa, Yeni Zelanda, Norveç, Almanya, Hollanda, İsviçre, İngiltere) ile kıyaslandığında, USA, üretkenlikte sonuncudur. Diğerlerinden anlamlı ölçüde daha fazla harcamasına ragmen; hizmete girişte, yönetimsel etkinlikte, öz sermaye ve gerçek sağlık sonuçlarında onların gerisine düşer. Bir başka deyişle, Tesla’ya ödeme yapıyoruz ve bir 1987 Yugo ile bir çok yol alıyoruz gibidir bu durum.
ABD’nin bu korkutucu performansının bir çok nedenleri var. Bunların bir çoğu politiktir, geçmiş 30 yıl boyunca sürekli tartışan bir şekilde kin güden sağlık hizmetleri, açık olarak şov yapmaktadır. Ve son bir kaç yıl boyunca, sağlık hizmetleri etrafındaki gözlemlerimiz, ırksal eşitsizlik ve COVID-19 için, sağlığın adaletsizlik sorunları ve hizmet için ayrıcalıklı erişim hakları, her şeyi daha da kötü yaptığını gösteriyor. Altta yatan problem görmek lazım. Bunun anlamı şu; herkesi olması gerektiği gibi uygun bir şekilde korumak gerekeri ancak bunun için asla yeterli para yoktur. Problem olan ABD’nin Sağlık Hizmetleri Sistemidir. Bu gerçekten de bir hastalığı koruma sistemidir. Burada sadece hastalığı korumak üzerine odaklanılmıyor, fakat bir kez oluşunca onu tedavi etmeye de odaklanılıyor. Önlemek diye adlandırdığımız şey, sağlığı gözlemlemek, genel olarak bazen bir problemin erkenden tespit edilmesi, belki semptomlar görünmeden önce bile, daha fazla etkili ve daha az invaziv tedavi seçeneğini kullanılmasıdır.
Ne yazık ki, bir problem tanısı konulunca, hastalığa hizmet sistemi çoğunlukla altta yatan nedeni ele almaktan ziyade semptomları yönetmeye odaklanır. Kan basıncını, hipertansiyona ilk olarak, neyin neden olduğunu hiç araştırmadan önce onu ilaçla düşürebiliriz. İnsulin ve alfa-glukosidaz kullanarak, tip 2 diyabetli hastada kan şekerini yönetebiliriz ve kan dolaşımından glukozu absorbe eden hücrelerini koruyan şeyi asla keşfedemeyiz.
Eğer sağlıklı olmak istiyorsak – ki gerçek anlamda sağlıklı, öncelikle, haplara ve prosedürlere güvenmek ve sadece hastalığı yönetmek yerine, onu gayretlendiren koşullardan mümkün olabildiğince özgürleşmeliyiz — o zaman, bizzat kendi avuçlarımızdaki meselelerle kolayca yüzleşebiliriz. Çünkü Yaşam Tarzı Tıp alanının, son bir kaç on yılda netleştirdiği şey ( ki dünyadaki tüm şifacılar bunu biliyorlardı) en azından ortalama sağlık sonuçlarımızın %80’inde, beslenmemizi yaşam tarzımız belirlediğidir. Bunu yok sayarak, ABD tıp sistemi, tüketicisini, korunulabilir hastalıklardan, sakatlıklardan ve erken ölümlerden acı çekmeye mahkum ediyor.
Tüm bunların farkındalığı ile, o zaman kendi sağlığımız ve sağlık hizmetimiz üzerinde kontrolü nasıl daha fazla ele alabiliriz? Sağlık problemlerini klinik olarak ortaya çıkmadan, fonksiyon azalmadan acı artmadan önce önüne geçebiliriz. Hastalıkları, kaynağında, nasıl tedavi edebiliriz? Altta yatan süreç dörtnala koşarken, semptomları maskelemeden kaynağında nasıl tedavi edebiliriz?
Yiyecek Devrim Ağında, biz, tamamen yaşam tarzi ve sağlık bilimi ile ilgiliyiz. Sağlıklı beslenme, sağlıklı yaşam tarzı uygulamaları ve sağlığınıza zarar verebilecek olan çevresel toksinleri azaltabilecek adımları atabileceğiniz adımlar hakkında bilgiler paylaşıyoruz.
Biz aynı zamanda ufak tefek şeylerin olduğunu da biliyoruz. Dünyanın en sağlıklı yiyeceklerle beslenmeniz, sağlık zorlukları deneyimlemeyeciğinizi garanti etmiyor. Benzer şekilde düzenli egzersiz yapmak, meditasyon yapmak, soğuk duşlar almak, kendinizi doğanın içine gömmek ve alçak gönüllülüğü, minnettarlığı ve affetme uygulamalarını Pratik etmek tüm hastalıklardan size uzaklaştırmayacaktır.
Bu yüzden, kendi sağlığınızla ilgili önleyici tedbirler alan bir kişi olmanız önemlidir ve tepkisel sağlık hizmetleri sistemlerini beklemeyin. Laborotuar testleri de dahil olmak üzere teşhis, durumun en timeline inmek hem de sağlık problemlerini en başlangıcında önlemek için anahtar olan bir araçtır. Fakat laborotuar testlerinden en fazla yararı elde etmeye çalışmak, ABD’nin mevcut sisteminde zor bir görev olabilir.
Peki neden? İlk olarak, birçok doktor, hastalık semptomlarının yönetimine öylesine odaklılar ki, korunmada yararlı olabilecek hangi testi uygulaması gerektiğini bile bilmemektedirler. Ve testler yapıldığında bile, test sonuçları hastalarla otomatik olarak paylaşılmamaktadır. Çoğunlukla onları hatırlayıp bir kaç kere arkasını kovalamanız gerekir.
Test sonuçlarınıza erişim yetersizdir. Ayrıca bunun ne anlama geldiğini de anlamanız gerekir. Bir çok doktor da testteki bu sayıların ne anlama geldiğini ve farklı sonuçların birbirlerini nasıl etkilediklerini izah etmeye zaman ayırmamaktadırlar— hatta bilmiyor da olabilirler. Çoğu yönetilen sağlık hizmet planında doktorunuzla sadece birkaç dakika birlikte olursunuz, bu sure tüm sorularınız için çok yetersiz kalabilir. Aynı doktoru sık ziyaret eden bir kişi olmadığınız sürece onlar size gerçekten tanımazlar bile. Onlar bu randevuda sadece yaşamsal önemde olanları ve semptomları bilirler. Üstelik bir çok doktor test sonuçlarını nasıl yorumlayacakları konusunda bilgisiz hatta doğru bilgilendirilmemişlerdir.
Ve bir çok tıp okulları acil durumları ele almak için nasıl beslenme ve yaşam tarzını nasıl uygulayacaklarını öğretirler.
Sağlığınızın Sorumluluğunu Alın
Sonuç olarak kendi sağlığınızın sorumluluğunu almanız önemlidir. Eğer şu anda sağlığınız hakkında çok fazla şey bilmiyor gibi hissediyorsanız, bu, tam da şimdi hemen öğrenmeye başlamak için mükemmel bir zaman demektir! En sonunda, siz kendinizin en iyi savunucusunuz, hatırlayın bunu.
Bazı şeyler yolunda gitmediği zaman ya da sağlığınız ve bedeninizle ilgili doğru gibi hissetmiyorsanız, herkesten daha iyisini bilecek olan kişi sizsiniz. Ve herkes semptomlardan nasıl etkilenileceğine ilişkin olarak farklıdır. Bütün hastalıklar ve şartlar herkeste aynı şekilde mevcut değildir, sadece siz, sizin sağlıklı sınır çizginizin hissettiği şeyi iyi bilirsiniz.
Bilgi güçtür. Siz ve sizin güvenilir sağlık hizmeti sağlayıcınız nerede duracağınızı bildiğiniz zaman ve seçimlerinizi bilgilendirmeye yardım etmesi için objektif veriye sahip olduğunuz zaman, sağlığınız için daha iyi kararlar verebilirsiniz.
En iyi seçimler yapabiliyor olmanız, kontrol edebildiğiniz ve edemediğiniz şeyi biliyor olmanızdan kaynaklanır. Yaşınızla ya da genetiğinizle ilgili hiç bir şey yapamazsınız (yalan söylemeniz dışında ki bu da hesaba katılmaz J). Öte yandan, optimal sağlık kontrolüne odaklanan en iyi alanların bazıları, uykunuz, beslenmeniz, egzersiziniz, sigara içip içemediğiniz, sosyal desteğiniz, zihinsel sağlığınız ve enflamasyonu düşürüp düşürmediğinizi kapsar. Beslenmeye gelindiğinde, - sağlığımız üzerinde çok önemli bir rol oynadığını biliyoruz – bazen belli yiyecekleri vurgulamak, bazen belli yiyecekleri elimine etmek ya da belli takviyeleri desteklemek, pek çok farklılıklar yaratabiliyor. Bunu tek başınıza halletmek zorunda değilsiniz. Sağlığınızın sorumluluğunu almanızın bir bölümü, yardım için kime ve ne zaman gidip sormanız gerektiğini biliyor olmanızla yakından ilgilidir. Çoğu doktor ve diğer sağlık hizmeti sağlayanlar, beslenmede, yaşam tarzı uygulamalarında ya da hastalığı önlemede iyi eğitilmediler— diğer bazıları ise iyi eğitildiler. Ve doğru kişileri kendi tarafınıza aldığınız zaman aldığınız zaman, bu pek çok fark yaratabilir.
Kendi Kan Tahlillerinizi Ismarlayabilirsiniz
Kendi sağlığınızı kontrol etmenin bir bölümü, sizing için özgün olan tanı testlerini yaptırmanızı kapsar. Eğer her zamanki doktorunuz onları sizin için isteyecekse ve sağlık sigortanız da onları karşılayacaksa – harika! Fakat siz aynı zamanda kendiniz için insiyatif de almayı da.!
Bir çok ABD eyaletlerinde ve dünyanın diğer bazı bölgelerinde kendi kan tahlillerinizi ve diğer laborotuar testlerini ısmarlayabilirsiniz. Buna, teste direk erişim( TDE) denir, bu sistem tanı koymak için doktorun gücünü hastaları ile paylaşmak istiyor. TDE’nin en erken örneklerinden birisi 1950’lerde, reçetesiz satılan ilaçların var olduğu zamanlarda, idrarda glukoz testleri idi. Bu pozitif bir gidişat iken, TDE’in de kendi sınırları vardır. Örneğin, bütün laborotuarlar sonuçların yorumunu vermez.
Eğer sonuçlarınız normal ya da referans aralıklarında ise, yanlış bir güvenlik duyusuna sahip olabilirsiniz, hatta böyle sayılar gerçekten özellikle sizin için problemli olabilir. Ve öbür taraftan eğer anormal bir sonuç görürseniz, hatta herhangi bir problem temsil etmiyor olsa bile, panik yapabilirsiniz.
Bunun iki yeni örneği, önemini örneklerle açıklar: Adına Ahmet diyelim bir kişi, inanılmaz bir şekilde temiz, bitkisel besleniyor olsun. Ahmet, bir lipit paneli için kan verdiği yere kontrol için gitti ve sonuçları aldığında, çok yüksek trigliserit sonuçları karşısında şoka girdi diyelim. Bu daha çok öğünleri başlıca etli, sucuklu pizza, hamburger ve çizburger vs. den ibaret olan birinin sonuçlarına benzer. Sonuçta meğer bu lipit paneli bir açlık testi imiş ve doktoru bunu söylemeyi ihmal etmiş olabilir.
Adına Zeynep diyelim, diğer kişi, kapsamlı metabolik panelinde endişe uyandıran yüksek bir alkalin fosfat sonucu ile dönüyor ve hemen bunun ne anlama geldiğini Google’da araştırmaya başlıyor diyelim. Zeynep, karaciğer hasarı, kemik bozuklukları ve kanser senaryoları ile şaşkına dönüyor olsun. Bir doktor arkadaşı ile konuştuğunda, yüksek sayıların genellikle geçici olduğu ve endişelenmemesi gerektiği konusunda Zeynep’e güvence veriliyor; bu yüzden bir ay sonra testi tekrar yaptırması isteniyor. Gene güvenilir olduğu düşüncesi ile kendi doktoru ile iletişim kuruyor. Yaşam Tarzı Tıp doktoru ile iletişime geçtiğinde ise, o onun için test sonuçlarını anlamlı olacak açıklayabilecektir.
Profesyonel bir kavrama olmadan, hangi sayıların sizin için anlamlı olabildiğini anlamada kendi başınıza kalabilirdiniz.
Eğer mükemmel bir araç olabilen TDE’yi kullanıyorsanız, güvenilir bir koruyucu hekimliği uygulayanlarla birlikte çalışmak halen en iyi seçenektir. Böylece ihtiyaç duyduğunuz koşullara ve sonuçların sizin için anlamlı olmasına yardım eden ve bir eylem planı ile gelen bir Yaşam Tarzı Tıp doktoru sizin destekleyeniniz olur. Yapmanız gereken her şey, online olarak test siparişlerinizi vermek, kan verme istasyonlarından birisinden randevu almaktır.
FOODREVOLUTIONNETWORK