Kolajen takviyeleri günümüzde çok popüler. Peki esas olarak kolajen nedir? Kolajen seviyenizi yüksek ve cildinizi sağlıklı tutmak için bir takviye almak zorunda mısınız? Yoksa beden kolajen depolarınızı desteklemenizin başka yolları var mı?
Kolajen Nedir?
Kolajen bir proteindir. Hayvanlar krallığında en bol miktarda bulunan tek proteindir. Bedeninizdeki tüm proteinin 1/3 ünü oluşturmaktadır ve cildinizin kuru ağırlığının ¾ ünden sorumludur.
Kolajen önemlidir, çünkü bedeninizi yapan bağ dokusuna – cilt, tendonlar, kemikler ve ligamentler - yapısal desteği sağlar. Temel olarak her şeyi bir arada tutar. İşte bu nedenler kolajene sıklıkla bedenin iskelesi denir.
Onun bedeninizdeki varlığı, az sayıda görülebilen ince çizgiler ve kırışıklıkları ile cildinizi iyi anlamda dolgun gösteren hacmi sağlar. İşte bu nedenle çok sayıda kişi takviyeler ve diğer ürünlerle bedenlerine daha fazla kolajeni alma düşüncesine çekilirler.
Kolajen Güzellikten Daha Fazlasıdır
Kolajen bağ dokumuzda, kıkırdak, kemik ve tendonlarımızda bulunan bir protein şeklidir. Kırışıklıklarımızı bizden uzakta tutmaya cildi dolgun muhafaza etmeye yardım eder. Aynı zamanda tırnak ve eklemlerimizin sağlığını desteklemede kritik bir rol oynar.
Bedenlerimiz kolajen yapar, fakat üretimi tipik olarak yaşla birlikte azalır. Şimdilerde, giderek daha fazla kişi yaşlanma sürecine meydan okuma umudu ile kolajen takviyeleri almaktadır. Bu kolajen satın alma eğilimi reklamlarla arttırıldı. Kolajen takviyeleri, kolajen içecekleri vs…
Peki abartılı pazarlama stratejileri etkili oluyor mu? Evet, olağanüstü bir şekilde, 2020 de, tüketiciler çeşitli kolajen ürünleri için 300 milyon dolar harcadılar. Bu 2014 yılı harcamalarının altı katıydı. Daha siz hiç bir şey görmediniz. Bir piyasa araştırması, kolajen piyasasının 2028 den önce neredeyse 17 milyon doları vuracağını öngörüyor.
Peki kolajen nedir? Ve neden bu kadar önemli? Nasıl üretilir ve ona yeteri kadar sahip olduğumuzdan nasıl emin olabiliriz? Takviyeler yardımcı mı yoksa sadece bir pazarlama stratejisi mi? Ve kolajeni direkt olarak takviyelerle mi almalı yoksa sadece kendi bedeninizde onu inşa etmenize yardım eden yiyecekleri mi yemeliyiz?
İşte şimdi burada kolajen, kolajen takviyeleri ve neden tabağınızdaki yiyeceklerin başlamak için en sağlıklı olduğu hakkında bilmeniz gereken şeylerii paylaşacağım. Yüzlerce, binlerce lirayı süslü tozlara, kremlere yatırmaya başlamadan önce bitkilerin cildinizi içerden dolgunlaştırabildiğini keşfedebileceksiniz.
Kolajen Yıkımına Neden Olan Nedir?
Kolajen siz yaşlandıkça doğal olarak yıkılmaktadır, fakat bu sürecin hızı kişiden kişiye değişmektedir. Genetiğiniz bunda bir rol oynar, yani eğer akranlarınız kırışırken sağlıklı bir parlayışı sürdüren cilde sahipseniz, ebeveynlerinize, atalarınıza teşekkür edebilirsiniz. Ancak genetik mirasınız gene de tüm hikayeyi anlatmaz. Bedeninizde ki kolajen yıkımına gelindiğinde ise diğer faktörler etkili olabilir – bunlardan bazıları çok daha fazla sizin kontrolünüzdedir.
Diyet
Bedeninizi çalıştıran yiyecekler, kolajen üretimi de dahil olmak üzere, sağlığınız üzerinde birçok yönden temel bir etkiye sahiptir. Aslında besinsel eksiksizlikler – standart modern beslenmede oldukça yaygın olan eksiklikler – yeni kolajenin oluşumunu önleyebilir. Örneğin, antioksidanların istikrarlı tüketilişi olmadığında, aşırı serbest radikaller, hücrelerinize çok zarar verebilirler ve bedeninizin doğal onarım süreçlerini mahvedebilirler.
Daha da kötürü, antioksidanlardan zayıf yiyecekler - çok fazla şekerli ve rafine edilmiş karbonhidratlı olanlar – bedeninizde oksidatif stresi ve enflamasyonu arttırabilirler. Bu, kolajen tabakalarını gerçekten inceltebilir ve yaşlanma belirtilerini arttırabilir.
Brokoli, ıspanak, havuçlar ve patatesler antioksidanlardan çok zengindir ve enginarlar, lahanalar, kuşkonmazlar, avokadolar, kırmızı pancarlar, turplar, salatalar, tatlı patatesler, kabak, tatlık kabak ve pazı ve kara lahalar da öyledir.
Güneşe Maruz Kalmak
Cildinizin maruz kaldığı güneş miktarını sınırlamanın, sadece güneş yanıklarını önleme açısından önemli olmadığı; aynı zamanda çok fazla ultraviyole radyasyonunun kolajen üretimini riske attığı da, nihayetinde bedeninizde bir kolajen yetersizliğine yol açtığı da doğrudur.
Ilımlı miktarda güneşe maruz kalmak sağlıklı olabilirken (D vitamin sevgisi), UV ışınlarının aşırı dozu ciltteki antioksidanları etkisiz hale getirebilir ve kolajen ve elastinin bozuluşunu daha fazla destekleyebilir. Bu cildin tüm gücünü azaltabilir, kırışıklıkları oluşturabilir ve hatta tümör oluşumunu ve ilerleyişini kolaylaştıran küçük bir ortam yaratabilir.
Çünkü ciltteki melanin pigmentleri ışından korurlar – bu, ne kadar çok melanin pigmentiniz varsa, doğal güneşten korunmanız o kadar çoktur demektir – açık tenli kişiler, koyu tenli kişilerden UV ışınlamasından daha fazla cilt hasarı riski altındadır.
Sigara İçmek
Sigara içmek, cildiniz söz konusu olduğunda beraberindeki akciğer kanseri, bronşit ve kalp hastalıkları da dahil olmak üzere en kötü alışkanlıklardan birisidir. Sigara dumanı tüm bedende ve özellikle arteriyal dokularda kolajeni tahrip eder. Bu da muhtemelen kalp hastalığı riskini arttırmasının bir nedenidir. Bir 2019 çalışmasında, araştırmacılar alnın esnekliğinin ve yanak cildi kalınlığının, sigara içmeyenlere kıyasla, sigara içenlerde anlamlı ölçüde azaldığını buldular.
Stres
Stres de cilt kolajeninin bütünlüğüne de sinsice zarar verebilir. Stres altında olan bir beden daha az kolajen üretecek ve mevcut depoların bozulmasını daha az önleyebilecektir.
Stresli olduğunuz zaman, bedeniniz, savaş ya da kaç cevabınızın bir parçası olarak epinefrin (ya da adrenalin) in daha fazlasını serbestleştirir. Bu fibroplastların (birçok dokunun yapısal iskeletini koruyan, kolajen proteinlerini üreten hücreler) işlerini çok iyi yapmadıkları anlamına gelmektedir. Bu da yara iyileşmesini ve diğer cilt onarımını zayıflatır.
Bir kişi stres ile kendisini bozguna uğramış hissettiğinde – başkalarını tersler ve her yerden saldırı algılar – abartısız olarak ya da mecazi anlamda ciltleri ince olabilir.
Kolajen Damarsal Hastalıkları
Kolajen damar hastalıkları, bedenin kolajen gibi sağlıklı dokulara saldırdığı, varlığını ve üretimini azalttığı otoimmun bir durumdur. Bazı örnekler şunlardır:
-
Lupus, bağışıklık sisteminin hiperaktif hale dönüştüğü ve sağlıklı dokulara saldırdığı bir hastalıktır. Semptomlar sıklıkla yanaklarda bir kızıllık, yorgunluk, cilt lezyonları, eklem ağrıları ve nefes darlığı içerir.
-
Sistemik skleroderma, anormal kolajen büyümesine neden olur ve cildi, eklemleri ve diğer organları etkiler. Yaygın semptomlar parmak uçlarının şişmesi, eklem ağrıları, lekeler şeklinde görülen kılcal damarlar ve kalsiyum yumruları (cilt altında gelişen ve resmi olarak calcinosis cutis olarak bilinen kalsiyum birikintileri) aynı zamanda daha ciddi vakalarda da kalp yetmezliği ve böbrek hastalığı içerir
-
Romatoid Artrit, el ve ayaklarda şişmeye neden olan eklemlerin kaplandığı kronik enflamatuar bir hastalıktır. Semptomları genellikle yorgunluk, eklem şişmesi, ve sertliği ve etkilenmiş uzuvlarda doku yumrularını içerir.
-
Sjögren sendromu, tüm bedeni etkileyen ve sıklıkla romatoid artrit ve lupus gibi diğer bağışıklığın bozulduğu durumlarla birlikte oluşan bir sistemik otoimmun hastalıktır. Genellikle kuru gözlere ve kuru ağıza neden olur ve sonunda eklemler, cilt, karaciğer ve böbrekler gibi organları etkileyebilir.
Kolajeni Yiyeceklerden Elde Edebilir misiniz?
Kolajen, – et, balık ve yumurtalar gibi – bağ dokusu ihtiva eden hayvan ürünlerinde bulunur. Bununla birlikte, bu şekilde yediğiniz kolajen, otomatik olarak bedeninizin kullanımı için mevcut değildir. Bu, bedenin, kolajeni tam formunda absorbe edememesi nedeniyledir. Onun yerine bedeniniz, proteini, daha sonra yeni proteinleri inşa etmek için kullanabildiğiniz amino asit bileşenlerine dönüştürür.
Kolajen üretimi için gerekli olan amino asitler herhangi bir protein kaynağından gelebilirler, fakat bitkisel kaynaklı proteinlerin genel olarak daha sağlıklı oldukları gösterilmiştir. Proteinin bazı bitkisel kaynakları tofu ve tempeh gibi tam soya yiyecekleri, baklagiller, kuruyemiş ve tohumlar, tam tahıllar ve hatta brokoli gibi sebzelerdir.
Kolajen üretimi için en fazla önemli olan amino asitler, glisin, prolin, hidroksiprolin ve lisin’dir. Bu amino asitlerin en iyi bitkisel kaynakları, kuru yemişler, tohumlar, baklagiller ve mantarlardır.
Proteine ilave olarak, diğer besleyiciler de kolajen sentezinde bedene yardım ederler.
Kolajen Üretimindeki En İyi Besleyici ve Yiyecek Kaynakları
Aşağıda kolajen sağlığınıza en fazla yararı sağlayabilen besleyiciler ve yiyeceklerin bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu yiyecekleri oldukça geniş çeşitlilikte tüketmek, bedenin doğal kolajen üretiminin ve korunmasının desteklenmesine yardımcı olabilir.
C Vitamini
C vitamini kolajen sentezinde istenilen iki enzim için gerekli bir eş yardımcıdır: prolyl hydroxylase (kolajen molekülünü stabilize etmek için) ve lysyl hydroxylase (çapraz bağlayarak yapısal güç vermek için). En yeni çalışmalar, C vitaminin, hücrelerinizin içerisinde, daha fazla kolajene sahip olmanızı düzenlemek için DNA’nınıza direkt olarak etki ettiğini göstermiştir.
C vitamini aynı zamanda kolajenin varlığını bozabilecek olan oksidatif streslerle mücadele eden bir antioksidan olarak da işlev görür. Tüm meyveler ve sebzeler C vitamini ihtiva ederler, fakat en iyi kaynakları narenciyeler, çeşitli biberler, çilekler, kiwi ve domateslerdir.
Çinko
Çinko da kolajen sentezlerindeki bir diğer eş yardımcıdır. Kolajeni hem yıkabilir ve hem de onarabilir, yara iyileşmesine yardımcı da olabilir ve cildinizin sağlığını ve bütünlüğünü desteklemeye de yardımcıdır. Çinkonun iyi bitkisel kaynakları, yemişler, tohumlar, baklagiller ve tam tahıllardır.
Sülfür
Sülfür kolajen sentezinde ilave bir eş yardımcıdır; kolajenin stabilazyonunda yardımcıdır. Proteinden zengin yiyeceklerde ve aynı zamanda sülfinatlarda, allicin, sulfide’lerde, thiamin ve biotinde de bulunur. Sülfürün bazı bitkisel iyi kaynakları sebzeler, soğanlar, sarımsaklar, frenk soğanı ve pırasalardır. Sülfürü, aynı zamanda turp benzeri sebzeler, yemiş ve tohumlar, baklagiller ve tam tahıllarda da bulacaksınız.
Bakır
Bakır, lysyl oxidase enziminin, bedenin doğal elastin ve kolajen fonksiyonunu destekleyebilmesini sağlayan banahtar bir eş yardımcıdır. Beslenmenizde en iyi bakır kaynakları, tam tahıllar, kuru fasülyeler, yemişler, patatesler, tofu, yapraklı sebzeler, kakao ve kurutulmuş meyvelerdir.
Not: Bakır, takviyelerden ziyade özellikle yiyeceklerden elde edilmesinin önemli olduğu bir besleyicidir, çünkü takviye olarak bakır bedeni kolaylıkla aşırı yükleyebilir; bakırın fazlası bir eksiklik kadar hatta ondan daha da kötü olabilir.
Demir
Demir kolajen sentezi için gereklidir. Yeterli demir olmadan, bedeniniz kolajen yapmak ve onun depolarını korumak için çok zorlanır. Bir çok kişi çok fazla demir alırken, yeteri kadar almak da kritik bir öneme sahiptir. Demir için beslenmedeki iyi bitkisel kaynaklar baklagiller, tofu, yemişler, tohumlar ve yapraklı yeşil sebzelerdir.
E Vitamini
Bir antioksidan olan E vitaminini tüketmek kolajeni, oksidatif hasarlanmadan korumaya yardımcıdır. E vitamininin bir kaç iyi kaynakları, yemişleri, tohumları, yeşil yapraklı sebzeler, kiwi, mango ve avokadolar gibi tropical meyvelerdir.
Polifenoller
Polifenoller, bitkisel yiyeceklerin sunmaları gereken olağanüstü yararlarının bazılarını üstlenirler. Örneğin, polifenoller, kendi doğal antioksidan ve antienflamatuar etkileri ile ciltte oksidatif stresi ve enflamatuarı azaltırlar.
Bu bitkisel bileşenler de kolajen bozulmayı azaltabilir, kolajen sentezini arttırabilir ve enflamasyonu uzakta tutabilirler. Polifenollerin bulunduğu bazı iyi yerler, üzümler, lahanalar, böğürtlengiller, rengarenk biberler, sarımsak, aynı zamanda çay, kahve ve baharatlardır.
Peki Kolajen Takviyelerine Ne dersiniz?
Gördüğümüz üzere, bedeniniz kolajeni proteindeki amino asitlerinden yapmaktadır. Peki günümüzde çok fazla pazarlanan kolajen takviyeleri esas olarak nedir ve yardımcı oluyorlar mı?
Kolajen takviyeleri nasıl yapılıyor?
Takviye olarak kolajen, inekler, tavuklar ve domuzlardan ve aynı zamanda balık, ahtapot, deniz anası gibi deniz yaşamından kaynak alırlar. ( Ayrıca timsahlar, kangurular ve koyunlar gibi diğer hayvanlardan da gelir.) Her ne kadar GMO maya ya da bakterileri kullanarak bazı çalışmalar yürürlükte olsa da halihazırda mevcut vegan kolajen ürünleri yoktur,
Kolajen takviyeleri İşlevsel mi?
Kolajen takviyeleri toz, kapsül ya da sıvı formunda ve topical krem şeklindedir. Mide de sindirildiğinde kolajen, amino asitlere parçalanır ve sonra bedenin oksijene en fazla ihtiyaç duyduğu yere dağıtılır. Gene de, birçok üründe kolajenin istenilen belirli bölgeleri hedeflediğinin garantisi yoktur.
Kolajen ürünlerinin pazarlanması, bazen cilt esnekliğini arttırabilmeyi, görünür kırışıklıkları azaltabilmeyi ve cilde kan akımını artırabilmeyi amaçlar. Esas itibarıyla bu, istekler güvenilir inandırıcı bir kanıtla desteklenmediği için, düzenleyici ajanslar bunların bazı ürünlerden kaldırılmalarını istedi.
Sonuçta, insan kolajen üretimi ve çilt sağlığı üzerinde kontrollü geniş çaplı randomize çalışmalar olmadı. Bu noktada bulgular zayıf, çelişkili, kişisel anlatılara dayalı olarak kaldı. Bu ürünlerin ya da kolajen formlarının gerçekten kolajeni sindirmenize yardımcı olduğuna ya da üretimini arttırdığına ilişkin kesin kanıt yoktur. Farklı olarak tavsiye edilen ürünler üzerinde yapılan araştırmalar, sıklıkla kolajen ürünlerini yapan şirketler tarafından mali olarak desteklenmiş olan çalışmalardır.
Bununla birlikte, kolajen takviyelerinin, eklem ağrılarını bir şekilde rahatlamasına, kemik kaybının önlenmesine, kas kütlesinin desteklenmesine ve kalp sağlığının desteklenmesine yardım ettiğine ilişkin bazı bulgular vardır.
Hayvansal ürünleri içermeyen bir takviye – Future Kind’dan , ya da Sunwarrior’dan bir grup - vegan kolajen takviye edicisidirler. Bunlar, bedenin çoklu besleyicileridir ve bedenin doğal kolajen üretimine yardımcı olabilirler. Bu etkili takviye ediciler yiyeceklerden elde edebileceğiniz, aynı zamanda hepsi konsantre bir doz içeren takviyelerdir.
Bedeninizin Kolajen Üretimine En İyi Şekilde Yardım Eden Yol Nedir?
Kolejeni arttıran takviyeler yardım edebilir, fakat en iyisi bile, bedenininizin kendi kolajen üretimini hızlandırmaya yardım eden besleyicileri içeren tam bir yiyeceğin, bitkisel esaslı beslenmenin yararlarını taklit edecektir. Bu takviyelerden birini kullanmadan önce, besleyicileri öncelikle yediğiniz yiyeceklerden almayı deneyebilirsiniz. Eğer ihtiyacınız olan tüm bu besleyicileri beslenmeniz sırasında alamıyorsanız (yaşınız ya da atletik aktivite nedeniyle daha fazla protein ihtiyacınız varsa), beslenmenize vegan kolajen arttırıcı takviyeleri düşünebilirsiniz.
FOOD REVOLUTION NETWORK