AYURVEDİK BİR YAŞAM TARZINI YAŞAMAYA NASIL BAŞLANIR ?
Hastalıklardan özgür olmak, bizzat kendi farkındalığımızı arttırmaya, onu dengeye ulaştırmaya ve sonrasında bu dengeyi bedene doğru genişletmeye bağlıdır. Bu süreç hissettirebildiği kadar komplike değildir. Deepak Chopra
Modern Tıp, zihin ve beden bağlantısı için bilimsel kanıtlar sunmadan, binlerce yıl önce Hindistan’ın hikmet sahibi kişileri Ayurveda’yı geliştirmişlerdir ve dünyanın en sofistike ve güçlü zihin-beden sağlık sistemlerinden birisi olarak devam etmektedir.
Yalnızca hastalıkları tedavi etmenin bir sisteminden daha fazlasına sahip olan Ayurveda bir Yaşam Bilimidir. (Ayur=yaşam, Veda= bilim ya da bilgi), Kendi tam potansiyellerini gerçekleştirirken kişilerin canlı ve sağlıklı kalmalarına yardımcı olması için tasarlanmıştır.
Ayurveda’nın yönlendiren iki önemli prensibi:
- Zihin ve beden kaçınılmaz ölçüde bağlantılıdır.
- Bedeni iyileştirmek ve dönüştürmek için zihinden daha güçlü hiçbir şey yoktur.
Örneğin meditasyon yaptığınızda zihni tazeleyen ve dengeyi yeniden kuran çabasız genişlemiş bir farkındalık ve içsel sükunet alanına girersiniz. Zihin ve beden ayrılamaz olduğu için, beden doğal olarak meditasyon uygulaması ile dengelenir.
Meditasyon ile yaratılan dinlendirici, huzurlu farkındalık seviyesinde, kalp atım hızı ve nefes yavaşlar bedeniniz kortizol ve adrenalin gibi ‘’stres’’ hormonlarının üretimini azaltır, ve serotonin, dopamin, oxytocin ve endorfin de dahil olmak üzere birlikte iyi hissetme, zinde olma halini arttıran nörotransmitterlerin üretimini arttırırsınız.
Meditasyon eski Ayurvedik doktorun zihin ve bedeni dengelemek için reçete ettiği en güçlü araçlardan sadece bir tanesidir. Ayurveda aynı zamanda, kendi farkındalığını genişletmek ve içsel denge durumunuzu geliştirmek için birçok diğer uygulamalar da sunar.
İşte kendi yaşamınızda mükemmel bir sağlığı yaratmak için Ayurveda’nın yaklaşım ve tavsiyelerin en önemlilerinden bir kaçını burada paylaşıyorum;
- A) Rengarenk ve Lezzetli Yiyeceklerle Beslenin (gökkuşağı renkleriyle beslenin)
Nefes alıp vermenin yanında, yemek en önemli bedensel fonksiyondur. Sağlıklı bir beden ve zihin
yaratmak için yiyeceklerimiz besleyici olmalıdır. İdeal besin, uygun bir şekilde hazırlanan ve
farkındalıkla yenilen çeşitli taze yiyecekleri tüketmekle kazanılır.
Altı tat, Ayurveda’nın rehberlik eden prensiplerinden birisidir. Her öğüne tüm altı tatlardan belli ölçüde ilave edin.
Tatlı Tuzlu Ekşi Acı Keskin Kekremsi (Buruk)
Tüm altı tadı beslenmenize ilave ettiğinizde, kendinizi memnun, doyumlu hissettiğinizi, ara öğün ve aşırı yeme isteğinin azaldığını da hissedeceksiniz. Dengeli bir beslenmede olduğunuzdan emin olmanın en basit yolu, her öğüne altı adet Ayurvedik tadı (tatlı, tuzlu, ekşi, acı, keskin ve kekremsi – buruk) ilave etmektir. Böyle yapmak, bütün yiyecek gruplarının ve besleyicilerin temsil edilmesini garanti edecektir. Tüm bu altı tadı içerdiğinizde memnun ve doygun hisseder ve aperatif alma ve fazla yeme isteği azaldığına da dikkat edersiniz.
Ayurvedanın Altı Tadı
Çoğumuz dört temel tat ile aşinayızdır.
Ayurveda da 6 tat veya Rasas var: tatlı, ekşi, tuzlu, acı, keskin ve kekremsi (buruk). Ayurveda her öğüne bu tatların her birinin ilave edilmesini önermektedir. Öğünlerinizde tüm bu altı tadı birleştirmek ve kişisel yapınız için miktarı ayarlamak, dengeli bir beslenmeyi ve iyi sağlığı muhafaza etmeye yardım edecek ve tamamen doyumlu hissedecektir.
Altı Rasas
Tatlar, doshaları yapan aynı beş elementten yapılır: boşluk, hava, ateş, su, toprak. Ve her tat vata, Pitta ve Kapha üzerinde bir etkiye sahiptir. Doshalarınız denge dışında olduğunda, bu altı tat bu dengesizliği onarmak için size yardımcı olabilir.
Tatlı (Vata ve Pitta’yı düşürür, Kapha’yı arttırır.)
Tatlı tadı, su ve toprak elementinden oluşmuştur ve Vata ve Pitta’yı dengelemek için iyidir. Altı tattan, tatlı olan en topraklayan ve besleyici olan olarak bilinir. Ölçülü olarak yendiğinde, uzun yaşamı, gücü ve sağlıklı bedensel sıvı ve dokuları destekler. Eğer kilo kazanmayı deniyorsanız, tatlı tat, ele alınması gereken tattır. Ağır, yağlı ve nemli özellikleri sindirimi yavaşlatır. Tatlı tat; buğday, pirinç, kahvaltılık gevrek, hurma, bal kabağı, akçaağaç şurubu ve licorice kökü gibi yiyeceklerde öne çıkar.
Ekşi (Vata’yı düşürür, Pitta ve Kapha!yı arttırır.)
Ekşi tat, su ve ateşten oluşmuştur. İştahı ve tükrük üretimini uyarır, hafif, ısıtan ve yağlı özelliklerinde dengelidir. Ekşi tat düşünceleri ve duyguları uyandırır, iştahı, sindirimi ve boşaltımı iyileştirebilir. Ölçülü olarak yenilmesi gereklidir, çünkü aşırı miktarda yerseniz, bedende çarçabuk bir saldırıya yol açar. Bazı ekşi tatlar; limon, sirke, turşular ve fermente yiyecekler, tamarind ve şarap.
Tuzlu (Vata’yı düşürür, Pitta ve Kapha’yı arttırır.)
Tuzlu tat, toprak ve ateş elementinden oluşmuştur. Topraklayan ve sulandıran özelliği nedeniyle
Vata için en iyisidir. Isısı Pitta’yı ve Kapha’yı ağırlaştırabilir. Aynı zamanda yiyeceklere tat da ilave eder, sindirimi uyarır, elektrolit dengesine yardım eder, dokuları temizler ve mineral emilimini arttırır. Bununla birlikte çok fazla tuz, kan ve cilt üzerinde negatif bir etkiye sahip olabilir. Tuzlu yiyeceklere örnekler; deniz sebzeleri, deniz tuzu, tamari, siyah zeytin, Himalaya tuzu, kaya tuzu ve tuz içeren işlem görmüş yiyecekler. Ancak, İşlem görmüş yiyecekler ideal değildirler ve tuz kaynağı olarak tavsiye edilmemelidirler.
Acı (Vata ve Pitta’yı arttırır, Kapha’yı azaltır.)
Ateş ve Hava elementi acı tadı yapar. Acı yiyecek tüm rasasların en acı olanıdır ve bu yüzden sindirimi uyarır, iştahı arttırır, iştahı iyileştirir, sinüsleri temizler, kan dolaşımını uyarır ve duyuları yükseltir. Acı yiyecek çabuk ve açık olarak düşünmenizi sağlayabilir ve komplike şeyleri daha kolay anlamanıza yardımcı olabilir. Ancak, çok fazla acı yiyecek sizi aşırı eleştirici yapabilir. Acı yiyecekler Pitta’yı hızlıca arttırır ve Kapha’yı dengeler. Vata, ekşi, tatlı ve tuzlu yiyeceklerle kombine olduklarında, acı tadı en iyi şekilde tolere edebilir. Acı yiyecekler için bazı örnekler; acı biberler, zencefil, soğan, sarımsak, hardal ve acı baharatlar.
Keskin Tat (Vata’yı arttırır, Pitta ve Kapha’yı azaltır.)
Keskin tat, hava ve uzay (eter) elementinden oluşmuştur. Tüm testlerin en hafifi ve serini olduğu düşünülür. Serin niteliği nedeniyle, oldukça arındırıcıdır ve atık ürünlerin bedenden atılmasına yardımcı olabilir. Keskin tatlı yiyecekler aynı zamanda sizi şehvet uyandıran duygulardan, hırs ve ihtiraslardan özgürleştirerek zihinsel sağlığınıza yardım eder. Pitta için en iyisidir, Kapha için de iyidir ve Vata için en az iyi olandır. Keskin tatlar arasında; çiğ yeşil sebzeler, zerdeçal ve yeşil, siyah çay ve çoğu bitki çayları
Buruk Tat (Vata’yı arttırır, Pitta ve Kapha’yı azaltır.)
Buruk tat, hava ve toprak elementinden oluşmuştur. Serin, kuru ve sıkıdır. Birçok fasulyagiller, baklagiller buruk tattadırlar ve gaz oluşumuna neden olabilirler. Bu nedenle Vata’nın ölçülü olarak tüketmesi gereken tatlardandır. Pitta buruk tadın en çok serinliğinden yararlanır, kuru ve hafif özelliği de Kapha’yı dengeler. Keskin tat gibi, buruk tatlar zihinsel olarak saflaşmanıza ve güçlenmenize yardımcı olacaktır. Buruk tatlı yiyecekler; olgun olmayan muzlar, yeşil üzümler (koruk), nar, kızılcık, yeşil fasulyeler, alfalfa filizleri ve bamya…
Bu altı çeşit tat ile birlikte, uzun ve sağlıklı hayatı desteklemek için, tabağınızı gökkuşağının renkleri ile doldurun. Evrenin bilgisini biyolojinize gerçek anlamda çekebilirsiniz. Yiyecekler, derin mavi, mor, kırmızı, yeşil, turuncu ve sarı yiyecekler antioksidanlar açısından liderdirler ve bağımlılığı güçlendiren ve sağlığı yükselten birçok besleyici içermektedir.
Sindiriminizi Güçlendirin
Ayurveda’nın öğrettiği şekliyle, sağlık, içimize aldığımız besinsel, duygusal ve duyusal bilgileri tamamen sindirme kapasitemize bağlıdır. Agni (ateş) olarak bilinen sindirim enerjimiz güçlüdür, böylece sağlıklı dokular yaratır, atıkları etkili bir şekilde kaldırır ve Ojas denilen en ince özü üretiriz. Canlılığımızın kaynağı olarak ön görülebilen Ojas, algı netliğinin, fiziksel gücün ve bağışıklığın temelidir. Diğer taraftan, eğer agnimiz zayıflarsa, sindirim tam olarak gerçekleşmez ve AMA olarak bilinen toksik kalıntıların birikimine yol açar. AMA’nın bedende birikmesi, tüm hastalıkların nedeni olan enerji, bilgi ve beslenme akımının engellenmesine neden olur.
B)Sindiriminizi Güçlendirin – ‘’Agni’’
*Ayurveda’nın öğrettiği şekliyle, sağlık, içimize kabul ettiğimiz, besinsel, duygusal ve duyusal bilgileri tamamen sindirme kapasitemize bağlıdır.*
Sindirimin gücünü arttırın!
- Daima oturarak yemek yiyin (bilgisayar ya da TV önünde ya da araba kullanırken yemeyin),
- Yerleşik bir atmosferde yiyin ve kaygılı olduğunuzda yemeyin,
- Kesinlikle aç oluncaya kadar yemeyin,
- Ölçülü bir hız ile yemek yiyin, çok hızlı yutarak ya da çok yavaş yemeyin,
- Pişmiş olanlardan daha zor sindirilen çiğ yiyecekleri az tüketin,
- Gün boyunca zencefilli sıcak su tüketin,
- Düzenli olarak bazı ölçülü egzersizler uygulayın,
- Her öğüne altı adet tadı ilave edin,
- Zihin ve beden tipinizi dengeleyen günlük esansiyel yağlarla masaj yapın.
- Her gün meditasyonun sükunetinde zaman geçirin.
- Triphala, ashwagandha, guggulu, brahmi, zencefil, zerdeçal ve neem gibi arındıran otlar kulanın >
2.Bol Miktarda Dinlendirici, Rahatlatıcı Uyku Uyuyun
Ayurveda’ya göre, uyku, insanlık için bir dadı görevi görür;
Uyku sırasında, bedeniniz kendisini onarır ve gençleştirir,
Dinlendirici bir uyku yoksunluğu, bedenin doğuştan getirdiği dengesini bozar, bağışıklık sistemini zayıflatır ve yaşlanma sürecini hızlandırır,
İnsan varoluşu genellikle her gece, 6 - 8 saat dinlendirici uykuya ihtiyaç duyar,
Dinlendirici uyku demek, uyuyabilmek için alkol ya da bir ilaç kullanmıyorsunuz demektir, fakat ışığı kapatır kapatmaz tamamen karanlıkta, havalandırılmış bir ortamda kolayca uykuya dalmak ve gece boyunca adamakıllı uyumak demektir. Uyandığımızda kendimizi canlı ve enerjik hissediyorsak, dinlendirici bir uyku uyumuşuz demektir. Eğer, yorgun ve isteksiz hissediyorsanız, dinlendirici uyku uyumadınız demektir.
3.Doğa İle Uyumlu Yaşayın
‘’ Doğa ile uyumlu yaşamak’’ cümlesi, çok açık ve kesin bir anlama sahiptir. İhtiyacınız olan şeyle
gerçekten eşleşen arzulara sahip olmaktır. Sizi doğa oluşturduğu için, ihtiyacınız olan şey ve
istediğiniz şey çelişkili olmamalıdır. Dengede olduğunuzda, doğal olarak sadece, sağlığınızı ve
yaşamanızı besleyecek şeyleri arzularsınız. Bedeninizin doğal ritmi ile uyum içerisinde akarsınız,
uykularınız dinlendirici olur, duyularınız, sizi yükselten ve besleyen deneyimler, tatlar, dokunuş,
aroma, ses ve görüntülerle beslenir. Doğanın ritminden uzaklaştığınızda, arzularınız artık sizi
besleyemez ve sağlıksız yiyeceklere aş erersiniz, uyku ve egzersizi göz ardı eder ve dürtüsel
davranışlarda bulunursunuz. Zamanla, küçük bir dengesizlik bir rahatsızlık haline ve sonrasında da
daha fazla stres ve ihmale yol açan bir hastalığa dönüşür.
4.Egzersiz: Bedeninize Ayarlanın
Bedeninizin mesajlarına ayarlanarak, sizi içsel zeka ve ritminiz ile uyumlu tutan seçimler yapabilirsiniz. Beden kendini daima rahat ve rahatsızlık sinyalleri ile ifade eder.
Belli bir yolu ya da davranışı seçtiğinizde, bedeninize ‘’bununla ilgili nasıl hissediyorsun?’’ diye
sorun. Eğer bedeniniz bir fiziksel ya da duygusal stres sinyali gönderiyorsa, dikkat edin ve farklı bir
seçim yapmayı düşünün. Bedeniniz bir rahatlık ve isteklilik sinyalleri gönderiyorsa, devam
edebilirsiniz. Zihin geçmiş ve gelecekte yaşarken, beden şimdi de yerleşmiştir ve asla kendisinden
şüphe duymaz. Gerçeği bilir size en gelişimsel seçimlere doğru rehberlik eder.
5.Kolayına Bak / Kendini Yorma
Ayurvedik yaklaşım, şeylerin yolunuzda gitmesi için zorlayarak çabalamanızdansa doğanın sonsuz
organize edici gücüyle hizalanmakla ilgilidir. Bu prensip, ‘’en az çaba yasası’’ ile vücut bulmuştur.
Doğayı gözlemlediğinizde, otların büyümek için çaba göstermediklerini; sadece büyüdüklerini fark
edersiniz. Kuşlar uçmak için çabalamazlar; sadece uçarlar. Çiçekler, çiçek açmaya çalışmazlar;
sadece açarlar.
Doğa çabasız, kolaylıkla fonksiyon görürler, sürtünmesiz, kendiliğinden. Bu sezgisel, bütünsel, lineer
olmayan ve besleyici. Eylemleriniz sevgi ile motive ise en az efor harcanır. Çünkü doğa, sevgi enerjisi
ile bir arada tutulur. Statü, para, güç ya da övgü kazanma peşinden koştuğunuzda, enerjinizi boşa
harcarsınız, fakat eylemleriniz sevgi ile motive olursa, enerjiniz genişler ve birikir. Bu yüzden
kolayına bakın / kendinizi yormayın ve rehberliği sevgiden alın…