ADAPTOJENLER
Modern dünyamızda, özellikle bugünlerde herkes birçok stres formları ile mücadele ediyor gibi görülüyor. Bazı stresler bizi canlı tutmak için gerekli iken, uzamış, kronik stresler, sızdıran barsak, adrenal tükenmişlik, uykusuzluk, anksiyet, POCS (polikistik over send.) ve daha fazlası gibi birçok farklı sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Bunun için ne yapabiliriz? Anksiyete için adaptojenleri kullanabiliriz!
ANKSİYETE İÇİN ADAPTOJENLER
Ne yazık ki stres hiçbir yere gitmiyor gibi görünüyor. Sürekli hayatımızda! İş yerinde, yoğun bir günden sonra kötü bir trafikte kalarak ve üzerlerinde hiçbir kontrole sahip olamadığımız finansal endişeler ve diğer şeyler için uzun saatler harcıyoruz. Bu durumda, onları kontrol etmek yerine, onlardan uzaklaşabilir ya da tamamen hayatımızdan çıkarabiliriz. Peki ya onları daha iyi yönetebilmeyi öğrenebilecek olsak?
STRESİ ADAPTOJENLERLE YÖNETMEK
Adaptojenler anksiyeteyi düzenleme ve yönetmede kullanılan favori araçlarından bazılarıdır. Adaptojenik otlar ya da ‘’adaptojenler’’ bedenin strese adapte olabilmesine yardım eden bir otlar sınıfıdır. Adaptojenler Geleneksel Çin Tıbbı ve Ayurveda’da yıllarca kullanılmaktadır.
Adaptojenik otlar bedenin içsel ve dışsal stres faktörlerinin üstesinden gelebilme gücünü arttırır ve bedendeki fonksiyonların normalleşmesine yardım eder. Gücü ve canlılığı arttırırlar ve yorgunlukla mücadele ederler. Stres birçok kronik hastalıkların kaynağında yer aldığı için, adaptojenler bunlar için en büyük araçlardan biri olabilir. Adaptojenik otlar devam edegelen strese daha dengeli bir cevabı destekler, adrenal yorgunluğunu önlemek için stres hormonu ve kortizol üretimini düzenler. Adaptojenler aynı zamanda stres hormonlarına hücresel duyarlılığı ayarlamaya da yardımcı olur, böylece tüm strese karşı daha sağlıklı bir cevabı cesaretlendirirler. Esas olarak, strese duyarsızlaşmak ya da ondan kurtulmak yerine, bedenimizi onunla daha etkin bir şekilde ilgilenmesi için hazırlarlar. Peki nereden başlayalım?
ANKSİYETE DÜZENLEMESİ İÇİN ADAPTOJENLER
1.Fermente edilmiş Ashwagandha. Ashwagandha, Ayurveda uygulayıcıları tarafından binlerce yıldır kullanılmaktadır ve withanolidler denilen steroidal lactonları ve flavonoidleri içermektedir. Withanolidlerin strese sağlıklı bir cevabı desteklediklerine ve zihinsel ve ruh hali görünümlerini, bağışıklık ve enerji seviyelerini desteklediğine inanılır. Çalışmalarda ashwagandhanın yüksek kortizol seviyelerini yumuşattığı gösterilmiştir.
Bazı diğer şaşırtıcı yararları ise, artmış enerji, daha iyi uyku, daha az yorgunluk, sağlıklı kan şekeri seviyeleri ve sağlıklı lipid profilleridir. Eş zamanlı olarak ashwagandha kortizol seviyelerini dengelemek için DHEA seviyelerini desteklemeye yardım edebilmektedir. Bugün yüksek kan şekerini, uykusuzluğu, kronik yorgunluğu ve anksiyete ya da tükenmişliğe bağlı iktidarsızlığı tedavi etmek için sıklıkla verilmektedir.
2.Asya Ginsengi. Ginseng, HPA aksını (hipotalamus-hipofiz-adrenal aks) regüle ederek kronik stresi anlamlı ölçüde azaltır, depresyon, anksiyete ve diğer HPA aks bozukluklarını azaltır. Çalışmalar diyabet, kalp hastalıkları, felç, osteoporosis, romatoid artrit ve astma gibi inflamatuar durumları önlemek ve geriye döndürmede ginsengin potansiyelini göstermiştir. Ginseng aynı zamanda kronik stres tarafından yaratılan pro-inflamatuar sitokinleri baskılayarak oto-immun hastalıkları da önleyebilir.
3.Tulsi ya da Holi Basil. Hindistanda, Holi Basil ‘’anti-aging eliksiri’’ olarak bilinmektedir. Antibakteriyal, antifungal ve anti-inflamatuar özelliklere sahiptir, fakat en iyi olarak gevşeme ve strese karşı bedenin doğal cevabını arttırması için yardım ettiği bilinir. Hatta onu her günkü sabah smoothie’niz için bir temel olarak da kullanabilirsiniz.
4.Rhosiola Rosea. Bu ot hormonlarımız için bir termostat görevi yapar, özellikle kortizol. Gerekli olduğunda bedenimizde, homeostasis için kritik olan, kortizol seviyelerini yükseltir ya da azaltır. Rhodiola Rosea beyin fonksiyonu, depresyon ve kalp sağlığı üzerinde pozitif bir etkiye sahiptir.
5.Eleuthero. Eleuthero ilk kez Çinde en azından 2000 yıl önce otsal bir ilaç olarak kullanıldı. Stres ile mücadelede bedene yardım etmenin yanı sıra, eleuthero doğal bir uyaran olarak da fonksiyon görür, sinir sistemi fonksiyonunu arttırır ve enerji seviyelerini yükseltir. Eleuthero yorgunlukla mücadele eden ve enerji seviyelerini yükselten bileşenler içerir. Bağışıklık fonksiyonunu arttırmak, kan şekeri seviyelerini stabilize etmek, daha iyi kan basıncı, artmış konsantrasyon ve artmış lenfatik fonksiyon gibi tonlarca diğer yararları da sunar.
6.Cordyceps. Peki bu biraz çılgınca geliyor olabilir, ama cordyceps bir ot değildir. O gerçekten bir tür mantardır. Araştırma, insan hücreleri Cordycepslere maruz kaldıklarında, bedende enflamasyonu arttıran özel proteinlerin baskılanmış olduğunu gösterdi. Kendisi aynı zamanda, bağışıklığı güçlendiren niteliklere sahip doğal bir enerji canlandırıcısıdır. Daha fazla enerjiye ve daha güçlü bağışıklık sistemine sahip olduğumuzda, anksiyete ve stresin daha iyi üstesinden gelebiliriz. Çay olarak tüketebilirsiniz.
PEKİ ÖYLEYSE ADAPTOJENLERİ NASIL KULLANABİLİRİZ?
Bu çok kolay. Adaptojenleri kapsül formunda otsal takviye olarak alabilirsiniz, toz olarak smootinize ilave edebilirsiniz ya da çay ya da çorbanızın içine karıştırabilirsiniz.